Meme Kanseri Tedavisi
Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerin kontrols...
Ülser, midede yanma, dolgunluk, şiddetli ağrı ve kusma gibi şikayetler ile kendini gösteren bir mide hastalığıdır. Ülsere, mide ya da onikiparmak bağırsağının mide asidine maruz kalarak tahrip olması sonucu meydana gelmektedir. Bu tahrip sonucu mide ya da onikiparmak bağırsağında doku kaybı ve yaralar oluşmaktadır. Ülser, özellikle 30 – 50 yaş arasındaki bireyleri tehdit etmekte ve erkeklerde kadınlara oranla üç kat daha fazla görülmektedir.
Mide işlevlerini yerine getirirken bir yandan da kendini koruma altına alan bir organdır. Mukozal defans sistemleri midenin zarar görmesini engellemektedir. Bu işlevlerde bir dengesizlik olması durumunda mide şikayetleri baş göstermeye başlamaktadır. Ülserin ortaya çıkmasında rol oynayan bazı faktörler bulunmaktadır. Bunların başında helicobakter pylori olarak adlandırılan bakteri, sigara, alkol ve bazı ilaçların tüketimi gelmektedir. Uzun süre aç kalmak, düzensiz beslenmek, aşırı tuz tüketimi, uykusuzluk, stres ve genetik faktörler de yine ülsere neden olan başlıca etkenler arasındadır.
Ayrıca yapılan araştırmalar savaş, ekonomik buhran ve deprem gibi olağanüstü durumlarda toplumda ülser ve mide kanaması gibi problemlerin artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bu da stresin yoğun olduğu dönemlerde ülser ve benzeri mide problemlerinin de arttığını işaret etmektedir.
Ülser teşhisinde baş vurulan en doğru yöntem hem ülserin doğrudan görülmesini sağlayan hem de doku örneği alınabilen endoskopi yöntemidir. Endoskopi ayrıca erken teşhis açısından da tercih edilen önemli bir tekniktir.
Ülser tanısı esnasında baş vurulan bazı testlerden söz etmek de mümkündür. Bu testler, kan testi ve dışkı örneğidir. Ayrıca ülser tanısında biyopsi de başvurulan tetkikler arasında gösterilebilmektedir.
Ülser zorlu bir tedavi gerektirmemektedir. Tedavinin amacı daha çok ağrıyı azaltmak ve ülserin neden olduğu komplikasyonları kontrol altına alıp önlemek üzerinedir. Özellikle erken teşhis edilmesi ve ülsere ilk aşamada müdahale edilmesi durumunda ülser kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Ülser tedavisinde ameliyata çok nadir başvurulmaktadır.
Ülser tedavisi için en önemli tehdit stres ve kişinin yaşam tarzıdır. Ülser tedavisi sırasında bol bol istirahat edilmeli, stresten uzak durulmalı ayrıca yemek saatleri bir düzene sokulmalıdır. Tüketilen yiyeceklerin hijyenine de son derece dikkat edilmelidir.
Sigara, alkol ve çay gibi maddelerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Yumurta, tereyağı, haşlanmış balık ve sebze püreleri gibi gıdalar ile beslenme tercih edilmelidir.
Belirtilerin ciddi olması ya da kanama gibi önemli komplikasyonlara rastlanması durumunda tedavinin başlangıcında hastanede kalmak gerekebilmektedir.
Bazen henüz ilk aşamalarda olan ülseri önlemek için 1 – 2 hafta süre ile antibiyotik kullanılabilmektedir.
Ülser tedavisinde kullanılan ilaçlar mide asidini azaltarak kişinin şikayetlerini azaltmaktadır. Ayrıca sadece şikayetleri rahatlatmakla kalmayıp, mide asidinin kişinin üzerindeki etkisini azaltarak iyileşmeyi de sağlamaktadırlar. Yani ülser, ilaç tedavisi ve yaşam tarzını düzene sokmak ile kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Bu tedavi basamaklarının sonuç vermediği hastalarda ise cerrahi müdahaleye başvurulabilmektedir.
Ameliyat, ülserli bölgenin mideden çıkartılması şeklinde gerçekleştirilmektedir. Bir diğer cerrahi yöntem ise asit ve pepsin salgısına neden olan bazı sinirlerin (vagus siniri) kesilmesidir. Ancak ülserin tekrarlama riski devam edebilmektedir.
Özetle; mide ülserinin tedavisinde yer kaplayan önemli unsurlardan biri de beslenme alışkanlıkları olarak karşımıza çıkma olup; tükettiğimiz gıdalar ve bu gıdaların hijyeni dahi ülser ve ülser tedavisi açısından altı çizilmesi gereken konulardır.