Ülser Tedavisi
Ülser, midede yanma, dolgunluk, şiddetli ağrı ve k...
Obezite, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi nedeniyle ortaya çıkan ve tedavi edilmesi zorunlu olan bir hastalıktır. Çünkü obezite yalnızca dış görünüşü ilgilendirmemekte, yol açtığı hastalıklar nedeniyle aynı zamanda ciddi bir sağlık problemi olmaktadır.
Obezite, besinlerden alınan enerji miktarının, metabolizma ve fiziksel aktivite ile tüketilen enerji miktarından fazla olması durumunda ortaya çıkar. Vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan bireyler obez olarak tanımlanmaktadır. Vücut kitle indeksi boy ve kilo ile hesaplanmaktadır. Yaş ve cinsiyet gibi faktörlerden bağımsız bir değerdir.
Obezite, yaşam kalitesini düşüren, kalp – damar, solunum, hormonal ve sindirim sistemi hastalıklarına yol açan ve yaşam süresini kısaltan bir hastalıktır.
Obezite kısaca açıklamak gerekirse enerji dengesinin bozulması sonucunda ortaya çıkan bir problemdir. Enerji dengesi ise enerji alımının, enerji tüketimine göre fazla olduğu durumlarda bozulur. Özellikle aşırı yağlı beslenen bireyler, yokluk hissine ulaşamamakta ve sürekli yeme arzusunda olmaktadır. Bu durumda birey gereğinden fazla enerji almakta ve depolamaktadır.
Obezitenin bir diğer nedeni ise hareketsiz yaşamdır. Özellikle günümüzde artan ofis işleri ve bilgisayar başında sürekli oturulan yaşam tarzı obeziteyi tetikleyen bir diğer faktördür. Genetik de yine obezite nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şişmanlığa ve obeziteye neden olan başlıca risk faktörleri ise, fiziksel aktivite, beslenme alışkanlıkları, yaşın ilerlemesi, cinsiyet (kadın), ırksal nedenler, eğitim düzeyi, doğum sayısı, sigarayı bırakmak, alkol, psikolojik bozukluklar ve metabolik ve hormonal bozukluklardır.
Bazı hastalıklar obeziteye bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda obezite tedavi edildiğinde doğal olarak neden olduğu hastalık veya hastalıklar da ortadan kalkmaktadır.
Obezitenin neden olabileceği bazı hastalıklar şunlardır:
Yıllar süren diyet ve benzeri tedaviler ile zayıflayamayan hastalar için en etkili çözüm obezite cerrahisidir. Obezite cerrahisi 18 – 65 yaş arasındaki bireylere uygulanabilmektedir. Ancak obezite ameliyatının bir estetik ameliyat olmadığı unutulmamalıdır. Her zayıflamak isteyen bu ameliyata baş vuramaz. Obezite ameliyatı olabilmek için kişinin obezite hastası olması yani vücut kitle indeksinin 35’in üzerinde olması ayrıca uzun süre uygulanan diyete rağmen kilo veremiyor olması gerekmektedir. Vücut kitle indeksi 35’in altında olan hastalarda diyet, spor ve diğer yan tedavi alanları tercih edilmektedir.
Tüp mide ameliyatının en az 5 yıldır obez olanlara uygulanması tercih edilmektedir. Ayrıca obezite ameliyatı olacak kişilerin genel sağlık durumlarının da ameliyat için elverişli olması gerekmektedir.
Obezite cerrahisi, alkol ve madde bağımlılığı olanlara, yakın zamanda gebelik planları olanlara ve şişmanlığın hormonal dengesizlikten kaynaklandığı hastalara uygulanamamaktadır.
Tüp mide ameliyatı, midenin büyük bir bölümünün (yaklaşık %80’inin) cerrahi olarak çıkartılarak midenin uzun ince bir tüp şeklini almasıdır. Böylece küçülen mide daha az yiyecekle doyma hissine ulaşabilmekte böylece eskiye göre daha az kalori alınmaktadır.
Tüp mide ameliyatı dünyada en çok uygulanan cerrahi yöntemler arasında yer almaktadır. Toplamda 1 saat sürmektedir ve komplikasyon riski de oldukça azdır. Bu ameliyatın en büyük avantajlarından biri mideye yabancı bir cisim adapte edilmiyor oluşudur.
Ameliyattan sonra hasta, midenin yeniden genişlemesini önlemek için yediklerine ve içtiklerine dikkat etmelidir. Bu nedenle tüp mide ameliyatı sonrasında hastanın doktor kontrolünde diyet uygulaması gerekmektedir. Bu diyet ile birlikte hasta aslında yeni beslenme alışkanlıklarını yaşam tarzı haline getirmelidir. Yani sağlıklı ve dengeli beslenmeli, hayatında spor ve/veya egzersizlere yer vermelidir.
Tüp mide ameliyatına göre eski olan bir ameliyat türüdür. Ancak aynı zamanda, tüp mide ameliyatından önce dünyada en çok uygulanan obezite ameliyatlarıdır. Bu ameliyatta mide, üst kısmı küçük alt kısmı ise büyük olacak şekilde ikiye ayrılır. Midenin küçük olan kısmı ceviz büyüklüğünde olmaktadır.
Böylece küçültülmüş olan mide daha az gıda ile doyma hissine ulaşmakta ve tıpkı tüp mide ameliyatında olduğu gibi vücuda daha az kalori girmektedir. Bunun yanı sıra, bağırsağın bir kısmı da emilim dışında bırakılmaktadır. Böylece hastada kalori, protein ve diğer besinlerin emilimi azaltılmaktadır.